Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günaydın. Geride bırakmak ne zor. Bir yeri terk etmek ya da birini, küsmek, görüşmemeye çabalamak değil; geride bırakmak. Varlığını hiç olmamışçasına yok etmek. Ne zor. Calligarich, "Ama hep böyledir işte, yaşam boyu tanıştığımız değil, geride bıraktığımız insanlardır bizi biz yapan," der. Geride bıraktıklarımıza da şükür sevgili okur.
Deneme
Bir eşikteyim; somut değil, soyut. İğrenme, nefret etme ya da delirme arasında bir yerdeyim. Gerçi hiç sağlıklı bir ruha sahip oldum mu, bilmiyorum. Ruhum incinmeye başladığı günden beri eski sağlığına kavuşamadı. Az bir berraklıkla hatırladığım o zamanlar, rüya gibi. Hafif bir uykuda görülen rüya gibi. Öylece iki yüz yıl hareketsiz durup bunu
Reklam
Sizler, tüm umutları kesilmiş insanlarsınız! Sizler, dört duvar arasına mahkûm olmuş insanlarsınız! Sizler... sizler, dışarıda ve içeride hiçbir işe yaramaz, dünyaya yalnızca gün saymaya gelmiş zavallı insanlarsınız! İşte buraya bir silah koyuyorum, işte umutlarınız ve yaşamınızı kısıtlayacak, birinizi daha hayattan silebilecek gerçeklik; bunu
lisede olduğum zamanlar bir gün sınıfta umut adında bir çocuk arkadaşın başka bir arkadaştan ödünç aldığı gazetenin yanında verilen iddaa ekini elinden alıp geri vermeyince çıkan hengamede iddaa eki alınan çocuk umutun kolunu ısırmıştı.. umut, iddaa ekini aldığı çocuğa geri verirken; "lan tamam da kolumu neden ısırdın?" diye sorunca ben de bu soruya cevaben; "lan adam iddaa eki için gazete alacak parası dahi olmayacak denli fakir, anlamadın mı?" demiştim.. bana oradakiler; "ne alaka lan?" falan deyince de; "lan umut fakirin ekmeği işte.." demiştim yine anlamamışlardı.. ve biz sözel sınıftık.. 3532414 tane edebiyat, tarih alanında farklı ders görüyorduk.. esprimin kaynamasından çok böyle kişilerle aynı sınıfta olduğuma üzülmüştüm o an.. şükür karşılaştığım tüm zorluklara rağmen bu şekilde düşünme yeteneğimi kaybetmedim.. bunu niye yazdım? umut tekelden çıktım, tekelin adını görünce aklıma bu olay geldi.. dedim bunu yazayım buraya da ne zor günler yaşadığımı okusun görsün insanlar.. lol.
29.03.2024 Bugün yine o kapının önündeyim. Konumu, şekli, rengi değişse de ardında beni bekleyen acı hiç değişmiyor. Girerken ayrı, çıkarken ayrı ağlıyor gözlerim ve kalbim. İliklerine kadar hissetmek... Bizim gibiler için bulunmuş bir deyim olduğunu düşünmekteyim. Bizi bizden başka kimse anlamaz, anlayamaz diye boşuna demiyorum. Bazen hatırlamaya çalışıyorum. Önceki hayatımı... Silinmiş sanki. Yeni bir ben mi var bende yoksa eski ben şimdiki ben mi aslında karar veremiyorum. Zorluyor bedenimi ve ruhumu bu yük. Ezileceğim altında diye korkuyorum. Bazı insanlar için yaşamak, her gün ölmemeye çalışmakmış. Deliler gibi yaşamak isteyip kahkahalar atarken içinin kan ağlamasıymış. Yoruldum. Yalan söylemek istemiyorum. Savaşmak zor geliyor arada sırada. Düştüğümde kalkmaya üşeniyorum. Çünkü biliyorum ki yine düşeceğim. İşte bu da benim hayatımın kısır döngüsü. Zamana hapsolmuşçasına başa sarması da bir parçası benliğimin. Kabullenemediğim... Kübra F. Demir
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.